İtalyan dili ve edebiyatının babası Dante Alighieri, onun ölümsüz aşkı Beatrice... Beatrice, Dante'nin hiçbir zaman ulaşamadığı bir kadın olarak, ilahi güzelliğin kaynağıdır. Dante, Beatrice için dünya üzerinde iki sevgilinin birbirine söylemediği şeyleri söylemeye karar verir. Beatrice’den doya doya hem Vita Nuova (Yeni Hayat) eserinde, hem de Divina Commedia’da bahseder.
Dante’nin magnum opus’u olan ve üstüne çok konuşulmuş, çok yazılmış Divina Commedia (İlahi Komedya), şairin ölüm sonrası yolculuğunun anlatıldığı bir yapıttır. Toskana lehçesi ile üç bölümde (Cehennem-Araf-Cennet) yazılan eser, İtalyancanın da ayrı bir dil olarak gelişmesine vesile olur. Burada Beatrice, Dante’yi Cennet’in son noktasına ulaştıracak kişidir.
Peki Beatrice’yi nasıl anlatmıştır Dante? Vita Nuova’da biz Beatrice’nin donna mondana yani fani kadın tarafını, Divina Commedia'da ise donna angelicata yani melek kadın tarafını görürüz. Beatrice’nin bu ikili doğası, onun ilahi güzelliğiyle de doğrudan bağlantılıdır.
Önce Vita Nuova ile insanların dünyasına, sonra da Divina Commedia ile Tanrısal dünyaya yansıtılan Beatrice, Dante'nin sanatsal ve şiirsel hayal gücünün merkezidir. Divina Commedia’nın Cennet bölümünde Beatrice, kadına atfedilen tüm değerlerin temsilcisi olur, yani İtalyancası ile “La somma di tutte le virtù femminili”.
Beatrice aynı zamanda resim sanatında her zaman saflığın ve güzelliğin bir temsili olarak yansıma bulur. Henry Holiday’ın 1883 tarihli Dante'nin Beatrice Portinari'ye olan aşkını anlatan resmi, sanat tarihinde sık betimlenen bir tema haline gelmiş “Beatrice’nin Selamı” na bir örnek teşkil eder. Dante, başka kadınlara ilgi duyuyormuş gibi davranarak aşkını gizlemiştir. Tablo, bununla ilgili dedikodular duyan Beatrice'nin onunla konuşmayı reddettiği bir olaya dayanır. Burada Beatrice ve diğer iki kadın figür, Floransa'daki Santa Trinità Köprüsü'nün yanından geçerken gösterilir. Dante ve Beatrice ikilisi burada fazla konuşmaz, ancak bu karşılaşma Dante'nin hayatındaki en unutulmaz olaylardan biri olarak kalır.
Divina Commedia’da Beatrice, eserin ilk bölümü olan Cehennem’de yer almaz, burada Dante’ye rehberlik eden Roma’lı şair Virgil’dir. Virgil, Pagan olduğu için Cennet’e giremez.
Araf bölümünün bir kısmından itibaren de tüm Cennet bölümü boyunca, Dante’nin yolculuğuna Beatrice eşlik eder.
Virgil'in insan aklı ve felsefesi olarak anlaşıldığı yerde, Beatrice dini bilgi ve tutkuyu temsil eder. Felsefe, günah ve tövbenin daha az kutsal alemlerinde (Araf ve Cehennem gibi) Dante’ye rehberlik etmeye uygundur, ancak yalnızca ilahi inanç, ruhu Tanrı'ya ulaştırır.
Beatrice, Araf bölümünde, yeşil bir pelerin ile İnanç’ı, kırmızı bir elbise ile Umut’u, beyaz bir duvak ile de Hayırseverliği sembolize eder. Bu betimlemelerde genellikle bir çiçek bulutunun içinde görünür.
(...) Başından inen Minerva yapraklarıyla bezeli tül, engel olsa da yüzünü açıkça görmeme, küçümseyici bir tutum içinde, en önemli bölümü sona bırakan biri sürdürdü sözlerini: «İyi bak! Beatrice’nin ta kendisi karşında. Nasıl gelebildin bu dağa? İnsanın mutlu olduğunu bilmiyor musun burada?» Araf, XXX, 67-76
Beatrice portrelerinin cennetsel bir figürü (donna angelicata) veya orta sınıftan kültürlü bir kadını (donna mondana) yansıttığı görülür. Beatrice, Divina Commedia’nın tamamında “donna angelicata” olarak karşımıza çıkar. Kutsanmış aşkın vücut bulmuş hali olarak, Dante’yi de ilahi mutluluk alemine götürmek için bu yüzden en uygun kişidir.
Sanat tarihinde Beatrice’nin gerçek kimliğini bulmakla uğraşan sanatçı Dante Gabriel Rossetti olmuştur. Birçok yapıtında Beatrice’nin kimliğini ortaya koymaya çalışır. Örneğin “Beata Beatrix” adlı resminde Beatrice’yi vefat etmiş eşi Elizabeth Siddal üzerinden betimler. Burada sevginin bir sembolü olan güvercin, gagasında uyku ya da ölüm anlamına gelen beyaz bir gelincik taşır. Güvercinin hemen üzerinde, 9 Haziran 1290 tarihinde saat dokuzda, Beatrice’nin Vita Nuova’daki ölümüne ithafen dokuzu gösteren bir güneş saati görürüz. Arkadaki iki figürden sağdaki Dante, soldaki ise kırmızı renkle sembolize edilen Aşk’tır.
Dante'nin gerçek hayatta sevdiği kadın olarak Beatrice, şiirde en yüksek göklerin güzelliğini simgeler. Şiir boyunca, güzelliğin simgesi olarak Tanrı'nın ihtişamını yansıtan Beatrice'nin gözlerine de özel bir muamele gösterilir şüphesiz. Beatrice’nin gözleri, Dante’nin Tanrı’ya ulaşma yolculuğunda da önemli bir referanstır. Şiirde bu gözlerden ilk kez söz eden kişi Virgil'dir. Virgil, Beatrice’nin gözlerinin göklerdeki herhangi bir yıldızdan daha parlak olduğunu iddia eder:
(...) Yıldızlardan parlaktı gözleri,
kendi diliyle konuştu benimle,
yumuşacık alçacık melek gibi sesiyle (...)
Cehennem, Kanto II, 55-58
Bu noktada visione beatifica olarak adlandırılan “kutsal görü”nün de bir temsili şeklinde görürüz Beatrice'yi. Dante için Beatrice'nin güzelliği o kadar üst bir konumdadır ki, Dante onu Bakire Meryem ile özdeşleştirir. Bu yüzden Beatrice’nin gözlerinin Meryem’in gözlerine gölge düşürdüğünü dahi düşünür Dante. Tanrı’ya erişme yolunda Beatrice’nin güzelliğinin esiri olmak Dante için önemlidir. Çünkü Dante için güzellik, iyiden ve doğrudan ayrı düşünülemez.
paylaşım için teşekkürler❤️🙏💚
teşekkürler 😊